Meme ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Serdar Saydam, göğüs kanseri gelişen bayanların büyük kısmının onko-plastik cerrahi sayesinde göğüs kozmetiğinin bozulmadığını söyledi. Dr. Saydam, kadınların kanser riski nedeniyle göğüs dokusu boşaltılıp, slikon takılan ünlü sanatçı Angeline Jolie sayesinde bilinçlendiğini belirtti.
Kanser riski nedeniyle geçirdiği ameliyatla göğüs dokusu boşaltılıp yerine slikon takılan Oscar ödüllü dünyaca ünlü sanatçı Angelina Jolie sayesinde bayanların onko-plastik alanındaki farkındalığının arttığı konusuna dikkat çeken Dr. Saydam, “Kadınlar genetik tahlilin akabinde göğüs kanseri riski olduğu anlaşılan ve daha sonra ameliyatla göğüs dokusu boşaltılıp yerine slikon konulan Angelina sayesinde bilinçlendi. Göğüs kanseri tanısı alan hastalara yapılacak süreçleri anlatırken bir çok hasta, onko-plastik cerrahiyi anlatmamızı beklemeden, ‘Angelina’da olduğu üzere bir ameliyat istiyorum’ diyor. Evvelce göğüs kanseri hastalarını ameliyatla yaşatıyorduk. Artık hem sağ kalımı hem de göğsün kozmetiğini de sağlıyoruz” diye konuştu.
DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Kısmı Öğretim Üyeliğinden emekli olan Göğüs ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Serdar Saydam, son yıllardaki göğüs kanseri ameliyatlarında 1970’li yıllarda olduğu üzere göğsün alınmadığını söyledi. O yıllardaki operasyonlarda göğüs ve koltuk altı dokuların alındığını belirten Dr. Saydam, tıbbın gelişmesiyle birlikte kanser gelişen göğsün korunabildiğini söz etti. Göğsün korunması kademesi hakkında bilgi veren Dr. Saydam, “Memedeki tümör çıkartıldıktan sonra alınan örnekte tümör dışındaki göğüs dokusunda mikroskopla yapılan inceleme sonucu şayet kanserli dokuya rastlanmazsa göğsün alınmasına gerek yoktur. Hastaya radyoterapi yapmak kafidir. Lakin her bayan bu tedaviye uygun değildir” dedi.
KANSER TEDAVİSİ PRENSİPLERİNDEN VAZGEÇMİYORUZ
Meme yapısı küçük olan bayanlarda tümörün küçük olması durumunda da göğsün kozmetiğinin bozulduğuna dikkat çeken Dr. Saydam, “Eskiden bu üzere durumlarda göğsün tamamını alıyorduk. Artık onko-plastik cerrahi ile memeyi koruyabiliyoruz. Göğüs başını, göğüs derisini korumak kaydıyla göğsün içini boşaltıyoruz ve silikon koyuyoruz. Göğüs muhafazası sırasında yalnızca slikonlardan değil, hastanın kendi göbek yağı, sırt kaslarından da faydalanıyoruz. Tabi en çok kullanılan sistem göğüs protezleridir. Göğüs kanseri olup göğsünün alınması gereken hastalara neredeyse eskisi üzere bir göğüs yapılabiliniyor. Tabi ki bunu göğüs kanseri tedavisi prensiplerinden vazgeçmeksizin yapıyoruz” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)