Orman Yangınları ve İnsan Sağlığı
Orman yangınları…Ülkemizin Akciğerlerini Yok Eden Yangınlar Sıhhati da Etkiliyor! Uzmanlar, yangının insan sıhhatine olumsuz tesirlerini anlattı.
Orman yangınlarıyla birlikte ülkemizin ciğerleri yanarken birebir vakitte solunan hava da akciğerleri hasta ediyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, direkt dumana maruz kalmayan ve yangının tesir alanında olmayanların dahi sıhhatinin tehlikede olduğuna dikkat çekti. Bilhassa altta yatan KOAH, astım üzere akciğer hastalığı olanlar için tehlikenin daha fazla olabileceğini belirtti. Günlerdir ülkemizin her yerinde yaşanan yangınlar ülkemizin akciğerleri ormanlarımızı tesiri altında aldı. Söndürme çalışmaları devam ederken atmosfere salınan duman da tüm bölgeye yayılıyor. Hasebiyle solunan havanın kalitesinin önemli halde etkilendiğine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, bu durumun başta KOAH, astım üzere akciğer hastaları olmak üzere bölgede yaşayan herkesin sıhhatini tehdit ettiğine işaret etti.
YANGINLAR SOLUNAN HAVAYI KİRLETİYOR
Yangın dumanının PM2.5 (2.5 mikrondan küçük partiküller) ve PM10 üzere ince parçacıklar yaydığını anlatan Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Bu partiküller akciğerlere ve kan dolanımına kadar ulaşarak teneffüs ve kalp hastalıklarının tetiklenmesine neden olur. Zira bu türlü bir felaket anında bu partikül sayısı WHO’nun belirlediği limitlerin kat kat üzerine çıkar. Beraberinde havaya kimyasal unsurlar de salınır ve karbondioksit oranı da limitlerin çok aşar. Sonuçta gözlerden cilde, akciğerlerden kalbe kadar geniş bir yelpazede tesir alanı bulur. Öksürük, hırıltılı nefes alma üzere şikayetler artarken kalp yetmezliği, kalp krizi ve felç riski de gelişir.”
KOAH HASTALARINDA ATAK RİSKİNİ 5 KAT ARTIRABİLİYOR!
Dr. Öğr. Ü. Akduman bu mevzuda bilhassa teneffüs yolu hastalıkları ve kardiyovasküler hastalıklara sahip olan bireylerin risk altında olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Astım, KOAH, bronşit üzere teneffüs hastalığı olanlarda ağır duman hava yollarını tahriş ederek iltihaplanmaya ve spazma yol açar. KOAH hastalarında dumanlı havalarda atak geçirme riski 5 kata kadar çıkabilir. Bu bireylerde nefes darlığı, oksijen yetersizliği, öksürük üzere şikayetler gözlenir. Tıpkı biçimde hipertansiyon, kalp yetmezliği üzere problemleri olanlarda da duman, damarlarda inflamasyonu tetikleyerek kalp üzerinde ek bir yük oluşturur. Yapılan araştırmalar, hava kirliliğinin ağır olduğu günlerde kalp krizi riskinin yaklaşık yüzde 42 oranında arttığını gösteriyor. Kardiyovasküler meseleleri olanlarda da dumana maruziyet sonrasında çarpıntı, baş dönmesi, halsizlik üzere şikayetler ortaya çıkabilir.”
YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA
Özellikle 65 yaş üzerinde olan şahıslar, çocuklar ve gebeler ve bağışıklık sistemi zayıf olan şahısların de dikkatli olması gereken kümede yer aldığını anlatan Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, kelamlarına şöyle devam etti: “İleri yaştaki şahıslarda akciğer işlevleri azalır ve bağışıklık sistemi de zayıflar. Beraberinde bu bireylerde kronik hastalık oranı da daha yüksektir. Hasebiyle dumandan daha fazla etkilenir. Tıpkı halde çocukların akciğerleri şimdi gelişme kademesindedir ve bu da onları çevresel kirleticilere karşı daha savunmasız hale getirir. PM2.5 üzere ince partiküller, çocukların teneffüs yollarında tahrişe neden olarak astım gelişme riskini artırabilir. Ayrıyeten, hamilelik periyodunda maruz kalınan duman, erken doğum ve düşük doğum tartısı riskinin yükselmesine neden olabilir. Bilhassa kemoterapi gören hastalarda enfeksiyon ve zatürre riski besbelli formda artacağı için tedbir almaları gerekir.”
“BOL SU İÇİLMELİ VE İLAÇLARLAR İHMAL EDİLMEMELİ”
Bu risk kümelerine dahil bireylerin, hava kalitesinin berbat olduğu günlerde tedbir almaları hayati değer taşıdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, alınması gereken tedbirler konusunda şu bilgileri verdi: “Öncelikle bu kümede yer alan şahıslar mümkün olduğunca kendilerini kapalı ortamlarda tutmaya çalışmalı, kapı ve pencereleri sıkıca kapamalı. Ayrıyeten küçük partiküllere karşı N95/N99 filtreli maskeler kullanmalı. Tekrar bol su içmek de dumanın teneffüs yollarındaki mukozanın yapışmasını azaltacaktır. Bilhassa nizamlı kullanmakta olduğu ilaçları kullanmalı ve kurtarıcı niteliği taşıyan nefes açıcılar yanlarında bulundurulmalı. Kurtarıcı ilaçları kullanmalarına karşın şikayetlerinde azalma görülmüyorsa kesinlikle tabibe başvurulmalı.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
