Türk Tabipler Birliği Merkez Kurulu üyeleri yaptıkları açıklamada ‘Hukuk’ ve ‘Demokrasi’ vurgusu yaptı.

Türk Tabipler Birliği Merkez kurulu şu açıklamayı yayımladı,

Uzunca bir müddettir geniş toplumsal kesitlerin yıkıcı ve ağır sonuçlarına direkt maruz kaldığı, hukukun üstünlüğü unsurunun hiçe sayıldığı, adaleti ve demokrasiyi ortadan kaldıran uygulamalar toplum sıhhatini derinden etkileyen önemli bir tehdit haline gelmiştir. Kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyaset, toplumsal barışı zedeleyerek ruh sıhhatini olumsuz etkilemektedir.

Siyasetçilerden gazetecilere, belediye liderlerinden sanatkarlara, emek-meslek örgütlerinden sendikalara kadar demokrasiden hukuktan ve adaletten yana olan tüm kısımları amacına koyan baskı, gözaltı ve tutuklama furyası gitgide şiddetleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve başka belediye liderlerine yönelik hukuksuz gözaltılarla devam eden süreçte binlerce vatandaşımız gözaltına alındı ve yüzlercesi tutuklandı. 19 Mart’tan bu yana aksiyonlarda farklı vilayetlerde en az 2.000’e yakın yurttaşımız gözaltına alınmış ve en az 300 yurttaşımız tutuklanmıştır.

Gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde yaşanan hak ihlalleri, güvenlik güçlerinin topluluklara yönelik orantısız müdahalesi, şahıslara yönelik kolluk misyonunu aşan fizikî şiddet, ağır ve yaygın biçimde kullanılan biber gazı bilhassa sıhhat alanında önemli sıkıntılara yol açmaktadır. Tutuklu vatandaşlarımızın sıhhat hizmetlerine erişiminin engellenmesi, muayene ve tedavi haklarının kısıtlanması, ilaçlarının vaktinde verilmemesi üzere uygulamalar, insan onuruna ters ve kabul edilemezdir.

Bugün yaşatılan bu gayri hukuksal ve keyfi uygulamalar sıradan hale gelmiş ve bu durum milyonlarca yurttaşı, geçmişte ya da gelecekte rastgele bir sebeple gözaltına alınıp tutuklanabilecek durumda bırakmıştır. Şahıslar, türel bir münasebet olmadan her an baskı altına alınabilir, kazanılmış hakları kaybedilebilir. Bu durum, türel güvenlik prensibinin büsbütün ortadan kalkması manasına gelir. Hukuksal güvenliğin olmadığı bir yerde, ne hukuk ne de demokrasi kalabilir.

Türk Tabipleri Birliği olarak, hukuk ve demokrasi dışı uygulamaların halk sıhhatini önemli olumsuz etkilediğini vurguluyor ve yetkililere davet yapıyoruz:

• Gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde sıhhat hakkı ihlallerine son verilmelidir. Gözaltı giriş-çıkış muayeneleri İstanbul Protokolü’ne uygun yapılmalıdır.
• Tutuklu vatandaşlarımızın sıhhat hizmetlerine erişimi sağlanmalı, muayene ve tedavi hakları korunmalıdır.
• Güvenlik güçlerinin topluluklara yönelik orantısız müdahalesine, bireylere yönelik kolluk misyonunu aşan fizikî şiddete, ağır ve yaygın biber gazı kullanımına derhal son verilmelidir.
• Toplumsal barışı zedeleyen kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyasetten uzak durulmalıdır.
• Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi kıymetlerine hürmet gösterilmelidir.

Sağlıklı bir toplum için insan haklarına, adalete, barışa ve demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı )