Türk Tabipleri Birliği 77. Büyük Kongresi, ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği güçlü ortamda, hekimliğin tarihî birikimi ve toplum sıhhatine karşı taşıdığı sorumluluk hissiyle toplandı.
Toplantı sonrasında Türk Tabipler Birliği bir bildiriye yayımladı.
Kongremiz, sıhhat ortamını ve hekimlik şartlarını, toplumsal adalet, demokratik iştirak ve hayatın tereddütsüz savunusu perspektifiyle bu meseleleri ele almıştır. Bugün yaşadığımız periyot, kapitalist sistemin sıhhat alanındaki meseleleri derinleştiren çok katmanlı bir kriziyle karakterizedir. İklim krizinden savaşlara, göçten toplumsal eşitsizliklerin ağırlaşmasına kadar uzanan geniş bir çerçevede, hepimizin sıhhati tehdit altındadır. Siyasi iktidarın giderek otoriterleştiği, demokratik süreçlerin tahrip edildiği, toplumsal hakların aşındığı ve kamusal hizmetlerin tasfiye edildiği bugün hekimliğin mesleksel kıymetleri erozyona uğratılmaktadır. Özlük haklarımızın devamlı gaspının yanında, mesleksel özerkliğimize dönük müdahaleler ile mesleğimizin değersizleştirildiği bir süreçten geçmekteyiz. Bu çerçevede, Türk Tabipleri Birliği 77. Kongresi aşağıdaki başlıklarda tespit, ihtar ve davetlerle sonuçlanmıştır:
Başka Bir Sıhhat Sistemi Mümkün!
Sağlık sistemimiz, artık piyasalaştırmanın sonlarını da aşmış, maliyet aktiflik hesaplarıyla kuşatılmış, nitelikli ve erişilebilir sıhhat hizmeti sunma kapasitesini yitirmiştir. Sıhhatte Dönüşüm Programı’nın uzantısı olarak uygulanan siyasetler, gözetici hekimlik yaklaşımı başta olmak üzere hasta-hekim ilgisini zedelemiş, hizmetin odağını birey ve toplumdan sermaye gereksinimlerine gerçek kaydırmıştır. Türk Tabipleri Birliği olarak bir kere daha yineliyoruz: Sıhhat alınıp satılamaz. Nitelikli, eşit, anadilinde ve parasız sıhhat hizmeti; her bireyin doğuştan hakkıdır ve kamusal sorumlulukla sunulmalıdır. Sıhhat sistemini doktorlar, sıhhat işçileri ve toplum faydasına, demokratik ve kamusal temelde yine inşa etmeye hazırız.
Mesleki Özerkliğimiz Vazgeçilmezdir!
Sağlık işçileri, bilhassa de tabipler, giderek ağırlaşan bir sömürü rejimi altında tükenmişlik, ümitsizlik ve mesleksel yabancılaşma yaşamaktadır. Performans sistemi, sayısallaşmış emek kıskacında hekimliği değersizleştirmekte; güvencesizlik, ağır iş yükü ve idare süreçlerinden dışlanma, mesleksel özerkliği tehdit etmektedir. Bilhassa genç tabipler ve bayan doktorlar için bu şartlar çok istikametli eşitsizliklere yol açmaktadır. Kongremiz, her doktorun bilimsel bilgiye, etik bedellere ve mesleksel tecrübeye dayanarak karar verme hakkını; çalışma şartlarında güvenliğin, fiyatta adaletin ve yönetimsel süreçlere iştirakin bir bütün olarak savunulması gerektiğini vurgulamaktadır. Tabipler, yalnızca sıhhat hizmeti sunan değil, tıpkı vakitte bu hizmetin niteliği üzerinde kelam sahibi olması gereken özneler olarak görülmelidir.
Toplum Sıhhatine Dönük Tehditlere Karşı Birlikte Uğraş Etmeliyiz
Sağlık sırf hastanelerde sağlanan bir hizmet değil; beslenmeden barınmaya, eğitimden inançlı etrafa, toplumsal cinsiyet eşitliğinden barış içinde yaşama kadar uzanan çok boyutlu, yaşamsal bir haktır. Toplum sıhhati; savaşların, tabiat talanının, bayan cinayetlerinin, iş cinayetlerinin, göçmen düşmanlığının, yoksulluğun ve şiddetin gayesi haline gelmiş durumdadır. Türk Tabipleri Birliği olarak bu gerçekliği görüyor ve açıkça söz ediyoruz: Sıhhat uğraşı birebir vakitte bir demokrasi, bir adalet ve hak uğraşıdır. Herkes için sağlıklı bir gelecek, lakin eşitlikçi, barışçıl toplumsal düzenle mümkündür. Bu nedenle, sıhhat alanındaki uğraşın ekoloji hareketinden bayan haklarına, barış savunusundan emek örgütlerine kadar her toplumsal hareketle kesiştiğini vurguluyoruz.
Hekimlik Mesleğinin Onuru ve Toplumun Sıhhati İçin Uğraşımızı Sürdüreceğiz
Türk Tabipleri Birliği, 70 yılı aşkın tarihi boyunca olduğu üzere bugün de mesleğin bilimsel ve etik bedellerini, toplumun sıhhat hakkını, tabiplerin emeğini savunmaya kararlıdır. Tabiplerin, her türlü baskıya, şiddete, değersizleştirmeye karşı ortak duruşunu büyütmeye, bu sesi tüm toplumla buluşturmaya devam edecektir. Kongremiz, tüm doktorları ve sıhhat işçilerini örgütlü uğraşa; tüm toplumu ise bu uğraşın doğal modülü olmaya çağırmaktadır. Sıhhat herkes içindir. Hekimlik toplumsal sorumluluk demektir. TTB bu sorumluluğu onurla taşımaktadır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)