Hollywood Gülüşü Nedir?
Hollywood gülüşü estetiği hakkında bilgi veren uzmanlar, bu sürecin diş, dudak, diş eti ahengiyle yaratılabileceğini söyledi.
Hollywood gülüşünün son yıllarda çok talep gören bir uygulama olduğunu belirten uzmanlar, uygulamanın dişlerin, dudakların ve diş etlerinin estetik ahengiyle ortaya çıkan bir tasarım süreci olduğunu söylüyor.
Hollywood gülüşü sürecinin birinci adımının sağlıklı ve estetik diş eti tedavisi olduğunu aktaran Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “Bu tedavi ile diş-diş eti ve gülerken ki oranları ayarlanarak kişinin daha genç görünmesi sağlanabiliyor.” dedi. Uygulamaların bireye özel olarak planlandığını kaydeden Bellaz, hastanın anatomik yapısı, beklentileri ve renk tercihleri göz önünde bulundurularak dizaynın yapıldığını söz etti. Bellaz ayrıyeten, tedavinin kalıcı olabilmesi için hastanın hijyen alışkanlıkları ve sistemli takibinin büyük kıymet taşıdığını vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, Hollywood gülüşü estetiğinin nasıl planlandığı, nasıl uygulandığı, şahsa özel nasıl tasarlandığı, diş eti sıhhatinin ehemmiyeti ve tedavi sonrası bakımın kalıcılık üzerindeki tesirleri hakkında bilgi verdi.
Hollywood gülüşü: Diş, dudak ve diş etlerinin estetik uyumu…
Hollywood gülüşünün bir tedavi konsepti olmadığını belirten Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “Dişlerin daha beyaz hatta doğalından daha beyaz görünmesi, altın orana uyacak biçimde düzenlenmesi, dişlerin, dudakların ve diş etlerinin uygun oranlarda görünmesi için yapılan bir uygulamadır. Yalnızca bir tanımlama olarak Hollywood gülüşü diyoruz.” dedi.
Hollywood gülüşü için birinci adım, sağlıklı ve estetik diş eti tedavisi
Hollywood gülüşüne giden yolda birinci adımın diş etlerinin tedavi edilmesi olduğuna değinen Bellaz, “Diş etleri sağlıklı, pembe ve uygun oranda görünmeli. Diş etlerinde kimi düzensizlikler olabilir. Lakin yaşa bağlı olarak dudakların aşağıya gerçek yer değiştirmesi sonucunda kasların gevşemesiyle diş etleri daha az görünür hâle gelir. Bu tedavi ile diş-diş eti ve gülerken ki oranları ayarlanarak kişinin daha genç görünmesi sağlanabiliyor. Birebir halde dişlerin üzerindeki kimi renklenmeler, deformiteler ve düzensizlikleri ortodontik tedavilerle yahut birtakım kaplamalarla düzelterek dişlerin düzgün ve hoş görünmesini sağlanıyor. Bunları diş eti tedavisiyle birleştirdiğimizde kişiyi gençleştiren, özgüvenini artıran, aynaya baktığında kendinden hoşnut olmasını sağlayan bir imaj elde ediyoruz.” formunda konuştu.
En düzgün sonuca ulaşmak, kişinin özel gereksinimlerine nazaran yapılan ferdî planlama ile mümkün!
Uygulamanın şahsa özel olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “Herkesin anatomik yapısı, dudak ve kaslarının yapısı farklıdır. Hastanın teşhisi konulduktan sonra fotoğraflarını ve görüntülerini çekiyoruz. Bilgisayar programları üzerinde bir gülüş tasarımı yapıyoruz. Sonra, gülüş tasarımı yaptığımız dizaynı hasta ile üzerinde tartışarak ve renk konusunda da anlaşarak sonunda varılacak manzaranın kararını veriyoruz.” dedi.
Hastanın talep etmesi halinde, uygulamanın hastanın ağzında nasıl görüneceğinin hastaya gösterilebildiğini belirten Bellaz, “Hastadan ölçü alıyoruz ve model üzerinde planlamalar yapıyoruz. Daha hiç diş kısmı yapmadan dişin üzerine uygulayarak yaklaşık nasıl olacağını hastaya gösterebiliyoruz. Mutabakata vardıktan sonra o maksada varmak için yola çıkıyoruz. Bu süreçte eksik dişleri olup implant yaptıklarımız da oluyor. Yalnızca var olan dişler üzerinden düşünmemek lazım. Hiç dişi olmayan bir hastaya bile gerekirse implantlarla ağzında doğal diş varmış üzere sabit kökler uygulayabiliyoruz. Ancak bunların hepsi bireye özeldir. Üzerinde düşünülüp planlama yapılması gerekir. Akabinde da hayat kalitesini artıran bir sonuç ortaya çıkar.” açıklamasını yaptı.
Yapılan uygulamanın kalıcılığı kişinin hijyen alışkanlıkları ile ilgili…
Yapılan uygulamanın kalıcılığının büsbütün kişinin hijyen alışkanlıkları ile alakalı olduğuna değinen Bellaz, “Biz ülkü tedavileri yapıp sağlıklı hale getirdikten sonra burada kişinin katkısı da kıymetli. Bizim yönlendirmelerimiz ve eğitimlerimiz oluyor. Hastaya uygun biçimde hijyen kurallarını öğretip takiplerini yaptığımız vakit, kişi çok uzun yıllar tahminen ömür uzunluğu kullanabilecektir. Bu tedavinin sonucunda yalnızca estetik manada bir hoşnutluk sağlamış olmuyoruz. Birebir vakitte ağız kokusunun engellenmesi ve ağızda beğenilen olmayan tadın yok olması üzere hayattan daha çok keyif alınacak bir noktaya da varmış oluyoruz.” diyerek kelamlarını tamamladı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
